İstanbul
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), yayınladığı bir açıklama ile geçtiğimiz günlerde bir televizyon programının ardından yaşananlara tepki gösterdi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Demokrasiyle yönetilen ülkelerde siyaset tahammül sanatıdır. Demokrasilerde siyasetçiler kendisine oy veren, vermeyen tüm yurttaşların bilgilenebilmesi için gazetecilerin iş güvenliğine, can güvenliğine sahip çıkar.
Ülkemizde ise basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü açısından her gün bir başka hukuksuzluk ve hak ihlali yaşanmaktadır. Son 10 yılda siyasi baskıyla yüzlerce yayın organı kapatılmış, 12 bin gazeteci işsiz bırakılmış, yaptıkları haberler, yazdıkları kitaplar ve düşünceleri nedeniyle yüzlerce gazeteci cezaevine girmiştir. Evlerinin, iş yerlerinin önünde pusu kurup gazeteci dövenler korunmakta, cezasızlıkla ödüllendirilmeye devam edilmektedir.
Ancak gazetecileri suçlu, haberi suç olarak gören siyasi anlayış artık hukuk tarihine geçecek yeni suçlar icat etme dönemini başlatmıştır.
Son olarak MHP tarafından HABERTÜRK TV’de program yapan Ebru Baki haber sunarken ‘gülümsedi’ iddiasıyla suçlanmıştır. HABERTÜRK izlenmesin diye sosyal medyada kampanya düzenlenmiştir. Aynı programda meslektaşına hakaret eden parti yöneticilerini ‘özür dilemeye davet eden’ Bülent Aydemir işten çıkarılmış, kanalın Genel Yayın Yönetmeni Kürşad Oğuz ise istifa etmek zorunda bırakılmıştır.
Gazetecileri hedef gösteren, fiziksel saldırıya uğramalarına yol açan siyasi anlayış şimdi de ‘haber sunarken gülümsedi’ iddiasıyla meslektaşlarımızın can ve iş güvenliğini hedefe koymuştur.
Siyasetçilerin gazetecileri hedef gösterme, fiziksel saldırıya uğramalarına neden olma, ‘gülümsedi’ diye suçlama, işten atılmalarına yol açma, medya organları izlenmesin diye kampanya yapma özgürlükleri olduğunu görüyoruz. Hukukta olmayan bu özgürlük her an bir gazeteci cinayetine yol açacak kadar tehlikeli bir özgürlüktür. İktidar medyanın yüzde 90’ına sahip olmuştur. Patronlar da çalışanlarına sahip çıkmalı, iktidarın buyruklarına göre medyayı dizayn etmekten vazgeçmelidirler.
Türkiye bir hukuk devletiyse biz de iktidarı ve ortaklarını hukuka davet ediyor, gazetecilerin de tüm yurttaşlar gibi can ve iş güvenliklerinin korunması gerektiğini hatırlatıyor; Ebru Baki, Bülent Aydemir ve Kürşad Oğuz ile dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.